****
25 Eylül 2007 Salı
Aşırı Hız
Adamın biri aşırı hızlı gider. Adam trafikte alçaktan uçarak giderken polise yakalanır... Kenara çeker, arabadan iner:
- Buyurun Memur Bey
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular memur bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim değil memur bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız öyle mi?
- Evet memur bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı. Silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba...
Polis iyice şaşırır :
- Torpido gözünde silah mı var?
- Evet memur bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum...
- Ne bagajda ceset mi var?
- Evet memur bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister. Adam ehliyetini çıkarır, ehliyet geçerli temiz, hiçbir anormallik yok. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister. Adam çıkartır ruhsatı da verir. Ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister. Adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister. Adam bagajı açar. Bagajda ceset falanda yoktur. Bunun üzerine ekipler amiri :
- Çok garip. Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz. Kadını öldürüp, cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...
Adam güler :
- İnanamıyorum... O şimdi benim için "aşırı hızlı
*******************************************
***************************************
- Buyurun Memur Bey
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular memur bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim değil memur bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız öyle mi?
- Evet memur bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı. Silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba...
Polis iyice şaşırır :
- Torpido gözünde silah mı var?
- Evet memur bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum...
- Ne bagajda ceset mi var?
- Evet memur bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister. Adam ehliyetini çıkarır, ehliyet geçerli temiz, hiçbir anormallik yok. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister. Adam çıkartır ruhsatı da verir. Ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister. Adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister. Adam bagajı açar. Bagajda ceset falanda yoktur. Bunun üzerine ekipler amiri :
- Çok garip. Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz. Kadını öldürüp, cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...
Adam güler :
- İnanamıyorum... O şimdi benim için "aşırı hızlı
*******************************************
***************************************
Dursun sormuş Temel'e:
-Ula Temel, sen kaç dua biliysun
Temel:
-Dört tane dua piliyrum, demiş.
Dursun:
-Hancilerini pilisun? demiş.
Temel:
-Üç İhlas bir Elham'i piliyrum daaa.
*******************************************************
********************************************************
----------------------------------------------------------------
Her gün Temel sabah erkenden Dursun'un evine gidiyormuş ve "Soğuk çay var mı?" diyormuş. Dursun da "yok" diyormuş. Bu bir kaç gün sürmüş. Dursun bir gün merak edip soğuk çay hazırlamış. Temel gene gelmiş. "Soğuk çay var mı?" demiş. Dursun da var demiş. Temel de "iyi ısıt da içelim" demiş.
----------------------------------------------------------------
Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış, o anda gözü aynaya takılmış;
- ula dursun demiş,
- Ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş.
Dursun aynayı temelden almış, şöyle bir bakmış,
- ula salak demiş
- tabi tanıdık gelir bu benim …………
-Ula Temel, sen kaç dua biliysun
Temel:
-Dört tane dua piliyrum, demiş.
Dursun:
-Hancilerini pilisun? demiş.
Temel:
-Üç İhlas bir Elham'i piliyrum daaa.
*******************************************************
********************************************************
----------------------------------------------------------------
Her gün Temel sabah erkenden Dursun'un evine gidiyormuş ve "Soğuk çay var mı?" diyormuş. Dursun da "yok" diyormuş. Bu bir kaç gün sürmüş. Dursun bir gün merak edip soğuk çay hazırlamış. Temel gene gelmiş. "Soğuk çay var mı?" demiş. Dursun da var demiş. Temel de "iyi ısıt da içelim" demiş.
----------------------------------------------------------------
Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış, o anda gözü aynaya takılmış;
- ula dursun demiş,
- Ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş.
Dursun aynayı temelden almış, şöyle bir bakmış,
- ula salak demiş
- tabi tanıdık gelir bu benim …………
TEMEL
Komutan teftis sirasinda bir askere sorar:
_Oglum nerelisin?
_Marasliyim komutanim
Komutan askere bir tokat patlatir ve tekrar sorar:
_Oglum nerelisin?
_Marasliyim komutanim
Komutan askere bir tokat daha patlatir ve tekrar sorar:
_Oglum bak iyi düsün! nerelisin?
_KAHRAMANMarasliyim komutanim!
Komutan: Aferin iste böyle diyerek diger askere (Temel) döner:
_Oglum sen nerelisin?
_Kahraman Trabzonluyum Komutanim
_Oglum nerelisin?
_Marasliyim komutanim
Komutan askere bir tokat patlatir ve tekrar sorar:
_Oglum nerelisin?
_Marasliyim komutanim
Komutan askere bir tokat daha patlatir ve tekrar sorar:
_Oglum bak iyi düsün! nerelisin?
_KAHRAMANMarasliyim komutanim!
Komutan: Aferin iste böyle diyerek diger askere (Temel) döner:
_Oglum sen nerelisin?
_Kahraman Trabzonluyum Komutanim
Temel
Zayıf biri olan Temel kahvede otururken,
Şişman ve kilolu olan Hıdır yanına yaklaşır ve;
La Temel seni gören ülkede kıtlık var zanneder
Temel hiç ardırış etmeden cevabı yapıştırır;
seni görende kıtlığın sebebini anlar..
Şişman ve kilolu olan Hıdır yanına yaklaşır ve;
La Temel seni gören ülkede kıtlık var zanneder
Temel hiç ardırış etmeden cevabı yapıştırır;
seni görende kıtlığın sebebini anlar..
19 Eylül 2007 Çarşamba
adam telefondadir
- alo
- alo
- meteoroloji mi
- evet
- allah belanızı versin!
- hoppalaa...n'oluyoruz yav?
- bu ne sıcak kardesim?
- biz sadece olcuyoruz beyefendi
- kac derece simdi?
- 38
- hay allah belanizi versin!
2-ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin önü..
doktor- bugün nurullah arkadaş andımızı okuyacak..
nurullah-türküm!
topluluk- türküm!
n- deliyim!
t- deliyim!
n- çelişkenim!
t-çelişkenim!
n-ali!
t-ali!
n- aliiiii!
t- aliiiiii!
n- aliiieee!!
doktor- şş.. tamam bu kadar yeter..
4-bir cenaze wardır ve ölenin yakınları mezar başında ağlamaktadırlar. andaval herifin biri gelir ve
-"heeey! ağlamayın artık, veli burda olsaydı böyle üzülmemizi istemezdi" der
ağlayanlardan bi tanesi döner ve:
-"veli kim be?!" diye sorar
a:bu veli kansoyun cenazesi deilmi?
-hayır! bu murat şenışıkın cenazesi!
am.. valla onu bilemem ama veli olsaydı üzülmemizi istemezdi
-ne diyon ya!?
a:son bişey diyip gitcem. veli daha ölmedi, ben size şaka yaptım.
-lan defol git be adam..!
5-- amca, ben sizi cok sevdim
- ne oldu bana baba mı diyeceksin?
- oo hemen ukalalaştın ha
6-buyrun
- merhaba..ben iş başvurusunda bulunmuştum da..biz sizi arariz demiştiniz...
- evet
- aramayinca korktum başiniza bişey geldi sandim.herşey yolunda mi?
- yolunda..yolunda
- oh..oh..yarin gelip başliim o zaman ben
- hah..hah.hah..ikileee
7-kiz isteme merasimi:
kiz babasi: oglumuz ne işle meşgul?
oglan: hiic.. koltugun kenariyla oynuyorum..
kiz babasi: aferin aferin.. kopardin mi orayi?
oglan: asilsam gelicek ama..
kiz babasi: asilmaya devam et evladim.. kiz miz yok sana...
8-- mustafa abi müjde!!! enişten izafiyet teorisini bulmuş!!!
- enişten değil einstein , einstein
- yine de insan gurur duyuyo...
9-kafasına silah dayanmış ter içinde bir adam* telefondadir;
silahlı adam: sakın renk verme, gebertirim!
murat: a..alo...irfan...öhm...murat ben...benim dükkanın kasasındaki bütün parayı alıp buraya getirmeni istiyorum.
irfan*: murat abi! başın mı belada?
murat: öhm...dediğim gibi irfan...
irfan: konuşamıyon heralde. eğer başın beladaysa "dübidik" de ben anlarım.
murat: söylediğimi yap irfan...
irfan: dübidik mi?..
murat: ulan hayvan doğru dürüst bi kelime bulamadın mı?
irfan: bi de "dabidik" var...
murat: her neyse tamam ondan işte!!!
irfan: hangisi? dübidik mi, dabidik mi?
murat: allah bin çeşit belanı versin..
10-bir derslik. kara tahtada "i didn't do that" yazısı var.)
- tekrarlayın ismail bey. ay didınt du det...
- ay dudınt di dört...
- of ismail bey off!.. ingilizce öğrenmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?!
- ya istemiyorum ya..
- e ne işin var burda?
- çöbü almaya gelmiştim...
- söylesene be adam!!
- ay dodınt de do...
- onu değil be!! neden geldiğini!!!
- çöbü almaya!!!
-defol gözüm seni görmesin..........
- alo
- alo
- meteoroloji mi
- evet
- allah belanızı versin!
- hoppalaa...n'oluyoruz yav?
- bu ne sıcak kardesim?
- biz sadece olcuyoruz beyefendi
- kac derece simdi?
- 38
- hay allah belanizi versin!
2-ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin önü..
doktor- bugün nurullah arkadaş andımızı okuyacak..
nurullah-türküm!
topluluk- türküm!
n- deliyim!
t- deliyim!
n- çelişkenim!
t-çelişkenim!
n-ali!
t-ali!
n- aliiiii!
t- aliiiiii!
n- aliiieee!!
doktor- şş.. tamam bu kadar yeter..
4-bir cenaze wardır ve ölenin yakınları mezar başında ağlamaktadırlar. andaval herifin biri gelir ve
-"heeey! ağlamayın artık, veli burda olsaydı böyle üzülmemizi istemezdi" der
ağlayanlardan bi tanesi döner ve:
-"veli kim be?!" diye sorar
a:bu veli kansoyun cenazesi deilmi?
-hayır! bu murat şenışıkın cenazesi!
am.. valla onu bilemem ama veli olsaydı üzülmemizi istemezdi
-ne diyon ya!?
a:son bişey diyip gitcem. veli daha ölmedi, ben size şaka yaptım.
-lan defol git be adam..!
5-- amca, ben sizi cok sevdim
- ne oldu bana baba mı diyeceksin?
- oo hemen ukalalaştın ha
6-buyrun
- merhaba..ben iş başvurusunda bulunmuştum da..biz sizi arariz demiştiniz...
- evet
- aramayinca korktum başiniza bişey geldi sandim.herşey yolunda mi?
- yolunda..yolunda
- oh..oh..yarin gelip başliim o zaman ben
- hah..hah.hah..ikileee
7-kiz isteme merasimi:
kiz babasi: oglumuz ne işle meşgul?
oglan: hiic.. koltugun kenariyla oynuyorum..
kiz babasi: aferin aferin.. kopardin mi orayi?
oglan: asilsam gelicek ama..
kiz babasi: asilmaya devam et evladim.. kiz miz yok sana...
8-- mustafa abi müjde!!! enişten izafiyet teorisini bulmuş!!!
- enişten değil einstein , einstein
- yine de insan gurur duyuyo...
9-kafasına silah dayanmış ter içinde bir adam* telefondadir;
silahlı adam: sakın renk verme, gebertirim!
murat: a..alo...irfan...öhm...murat ben...benim dükkanın kasasındaki bütün parayı alıp buraya getirmeni istiyorum.
irfan*: murat abi! başın mı belada?
murat: öhm...dediğim gibi irfan...
irfan: konuşamıyon heralde. eğer başın beladaysa "dübidik" de ben anlarım.
murat: söylediğimi yap irfan...
irfan: dübidik mi?..
murat: ulan hayvan doğru dürüst bi kelime bulamadın mı?
irfan: bi de "dabidik" var...
murat: her neyse tamam ondan işte!!!
irfan: hangisi? dübidik mi, dabidik mi?
murat: allah bin çeşit belanı versin..
10-bir derslik. kara tahtada "i didn't do that" yazısı var.)
- tekrarlayın ismail bey. ay didınt du det...
- ay dudınt di dört...
- of ismail bey off!.. ingilizce öğrenmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?!
- ya istemiyorum ya..
- e ne işin var burda?
- çöbü almaya gelmiştim...
- söylesene be adam!!
- ay dodınt de do...
- onu değil be!! neden geldiğini!!!
- çöbü almaya!!!
-defol gözüm seni görmesin..........
Niyazi'de Nerden Çıktı?
Bir dönem bir genel müdür yardımcılığı yapmış birisi anlatıyor:
"Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdürü yardımcısıyım.. Bayrama 10 gün var.. Benim müdür hastalandı.. Ben ise işe gireli 2 hafta olmus, olmamış.
Genel Müdür bey beni çağırttı:
- Tebrik kartları hazır mı?.. Şaşırdım:
- Anlamadım! Hangi kartlar efendim?
- Aman evladim, Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı.. Tüh tüh.. Eyvah...
- Çabuk hemen hazırlayıverin.
- Emredersiniz efendim! dedim. Ancak sabaha kadar 3 bin kartı nasıl yazacağım?
Genel müdür bey, bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel yazımla yazmamı istedi. 3 bin karttan 2 bin tanesini kendisinden makamca alt'takilere şu sekilde yazacaktım:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
1.000 tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda da şu ifade yer alacaktı:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." Sabaha kadar 3 bin kart, düşünebiliyor musunuz?!?..
Ne yapalım? Çaresiz mecburen kolları sıvadım ve başladım öncelikli 2000 karta:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
...
1, 5, 10, 18, 28, 58, 108, 188, 558.. Yazıyorum, yazıyorum bitmiyor!.. Nasıl sıkıntı bastı bir bilseniz!... 738, 918..
2,5 paket Samsun'u bu arada bitirmişim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım. Sıra 2000. karta geldiğinde şafak söküyordu. Ben de bitmişim ama önümde hala yığınla kart duruyor!
Şimdi de 1.000 tane de üst makamlara yazılması gerekenler var. 4. Paket sigarayla birlikte "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim"e başladım..
Boyuna yazıyorum, göz kapaklarim iyice ağırlaştı, takoz koysam gene de kapanacak.
209, 529, 689.. Yaz babam yaz.. Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hakim:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
...
Ve bir müddet sonra gerisini nasıl yazmışım hiç hatırlamıyorum:
"Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını kutlarken.."
"Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sıhhatli günler diler Niyazi ile beraber ederim.."
“Sizin, niyazi ile eşiniz birlikte bayramınızı sıhhat dilerim, tebrikle beraber.”
"Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim.."
"Önce bayramınızı başarılı eder, sonra eşinizle Niyazi'ye tebrikli günler dilerim.."
"Sizin de eşinizin de Niyazi'nin de bayramını saygıyla eder, sıhhatli tebrik dilerim.."
“Bayramınız niyazi ile sıhhat bulsun, eşiniz ile birlikte tebrik olsun”
"Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi'ye başarılar diler aynı zamanda ederim.."
"Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar Niyazi'nin gözlerinden öperim.."
"Sizin de, eşinizin de, Niyazi'nin de, bayramini da, tatilini de, gemlisini de, geçmisini de bayramını beklerim.. Saygiyla tebrik ederken.."
"Önce niyazi bayramı tebrik etsin, yok öyle yağma, ben size ve eşinize sıhhat dilerim sonra"
“Bayram günü eşiniz ve niyaziye dikkat edin, size de daha bayram gelebilir.”
“Niyazi bey bayram günü eşiniz ile birlikte sizi sıhhat ile tebrik etsin”
“Tebrik ederim niyaziyi, eşiniz ile birlikte sizin bayram sabahı sıhhatinizi dilemiş”
Sabah tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı bir halde kartları yetiştirdim.. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir baktı: "Aferin" dedi.
"Güzel yazmışsın. Hemen postalayın!" Bizde HEMEN POSTALADIK!..
3 gün sonra da önce bizim genel müdürü, sonra da tahmin ettiğiniz gibi bendenizi postaladılar!..
***
Eveeet, yahu ben bu ara Niyazi'yi merak ettim: Niyazi Nereden çıktı?
Selametle kalınız
"Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdürü yardımcısıyım.. Bayrama 10 gün var.. Benim müdür hastalandı.. Ben ise işe gireli 2 hafta olmus, olmamış.
Genel Müdür bey beni çağırttı:
- Tebrik kartları hazır mı?.. Şaşırdım:
- Anlamadım! Hangi kartlar efendim?
- Aman evladim, Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı.. Tüh tüh.. Eyvah...
- Çabuk hemen hazırlayıverin.
- Emredersiniz efendim! dedim. Ancak sabaha kadar 3 bin kartı nasıl yazacağım?
Genel müdür bey, bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel yazımla yazmamı istedi. 3 bin karttan 2 bin tanesini kendisinden makamca alt'takilere şu sekilde yazacaktım:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
1.000 tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda da şu ifade yer alacaktı:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." Sabaha kadar 3 bin kart, düşünebiliyor musunuz?!?..
Ne yapalım? Çaresiz mecburen kolları sıvadım ve başladım öncelikli 2000 karta:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
...
1, 5, 10, 18, 28, 58, 108, 188, 558.. Yazıyorum, yazıyorum bitmiyor!.. Nasıl sıkıntı bastı bir bilseniz!... 738, 918..
2,5 paket Samsun'u bu arada bitirmişim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım. Sıra 2000. karta geldiğinde şafak söküyordu. Ben de bitmişim ama önümde hala yığınla kart duruyor!
Şimdi de 1.000 tane de üst makamlara yazılması gerekenler var. 4. Paket sigarayla birlikte "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim"e başladım..
Boyuna yazıyorum, göz kapaklarim iyice ağırlaştı, takoz koysam gene de kapanacak.
209, 529, 689.. Yaz babam yaz.. Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hakim:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
...
Ve bir müddet sonra gerisini nasıl yazmışım hiç hatırlamıyorum:
"Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını kutlarken.."
"Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sıhhatli günler diler Niyazi ile beraber ederim.."
“Sizin, niyazi ile eşiniz birlikte bayramınızı sıhhat dilerim, tebrikle beraber.”
"Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim.."
"Önce bayramınızı başarılı eder, sonra eşinizle Niyazi'ye tebrikli günler dilerim.."
"Sizin de eşinizin de Niyazi'nin de bayramını saygıyla eder, sıhhatli tebrik dilerim.."
“Bayramınız niyazi ile sıhhat bulsun, eşiniz ile birlikte tebrik olsun”
"Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi'ye başarılar diler aynı zamanda ederim.."
"Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar Niyazi'nin gözlerinden öperim.."
"Sizin de, eşinizin de, Niyazi'nin de, bayramini da, tatilini de, gemlisini de, geçmisini de bayramını beklerim.. Saygiyla tebrik ederken.."
"Önce niyazi bayramı tebrik etsin, yok öyle yağma, ben size ve eşinize sıhhat dilerim sonra"
“Bayram günü eşiniz ve niyaziye dikkat edin, size de daha bayram gelebilir.”
“Niyazi bey bayram günü eşiniz ile birlikte sizi sıhhat ile tebrik etsin”
“Tebrik ederim niyaziyi, eşiniz ile birlikte sizin bayram sabahı sıhhatinizi dilemiş”
Sabah tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı bir halde kartları yetiştirdim.. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir baktı: "Aferin" dedi.
"Güzel yazmışsın. Hemen postalayın!" Bizde HEMEN POSTALADIK!..
3 gün sonra da önce bizim genel müdürü, sonra da tahmin ettiğiniz gibi bendenizi postaladılar!..
***
Eveeet, yahu ben bu ara Niyazi'yi merak ettim: Niyazi Nereden çıktı?
Selametle kalınız
Kapının Tamiri*memleket hali :-(
Meclis Genel Kurul Salonu'nun giris kapisinin tamiri gerekiyormus. Konuyla ilgili bürokrat, iki ayri firmadan marangoz davet ederek kapiyi göstermis,fiyat istemis.
Birinci marangoz:
- 500 milyon liraya olur bu is, demis.. 200 milyon malzeme, 200 milyon iscilik, 100 milyon da kâr...
Bürokrat ikinci marangoza dönmüs:
- Siz ayni isi kaca yaparsiniz?
- 2,5 milyar lira...
- Nasil olur bu kadar fiyat farkI?...
- 1 milyar bana, 1 milyar size, demis ikinci marangoz, 500 milyonu da bu arkadasa veririz kapiyi yapar....
Ihale ikinci marangoza verilmis!
Birinci marangoz:
- 500 milyon liraya olur bu is, demis.. 200 milyon malzeme, 200 milyon iscilik, 100 milyon da kâr...
Bürokrat ikinci marangoza dönmüs:
- Siz ayni isi kaca yaparsiniz?
- 2,5 milyar lira...
- Nasil olur bu kadar fiyat farkI?...
- 1 milyar bana, 1 milyar size, demis ikinci marangoz, 500 milyonu da bu arkadasa veririz kapiyi yapar....
Ihale ikinci marangoza verilmis!
- Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
- Ehliyet ruhsat lutfen
- Tabi buyurun demiş şoför ve vermis.
- Polis bakmış bir problem yok.
- Pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
- Burada, buyrun demis adam.
- İlk yardım çantanız var mı? demis polis.
- Tabii deyip bagaji acmis adam.
- Polis bakmış içinde eksik yok.
- Yangın sondurucu?
- Burada buyrun.
- Zincir?
- Derhal çıkarayım buyrun.
- Polis daha sonra tekrar sormus:
- Mezdeke kaseti var mı?
- Şoför çok sasirmis.
- Evet, var buyrun demis.
- Polis: Tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis ve baslamis polis
oynamaya.
Soforun saskinligi daha da artmis ve dayanamamis sormus.
-Hayrola memur bey?
-Polis cevap vermis:
-Ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...
- Ehliyet ruhsat lutfen
- Tabi buyurun demiş şoför ve vermis.
- Polis bakmış bir problem yok.
- Pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
- Burada, buyrun demis adam.
- İlk yardım çantanız var mı? demis polis.
- Tabii deyip bagaji acmis adam.
- Polis bakmış içinde eksik yok.
- Yangın sondurucu?
- Burada buyrun.
- Zincir?
- Derhal çıkarayım buyrun.
- Polis daha sonra tekrar sormus:
- Mezdeke kaseti var mı?
- Şoför çok sasirmis.
- Evet, var buyrun demis.
- Polis: Tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis ve baslamis polis
oynamaya.
Soforun saskinligi daha da artmis ve dayanamamis sormus.
-Hayrola memur bey?
-Polis cevap vermis:
-Ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...
"Seni Seviyorum" : Teoride mi? Pratikte mi?
"Seni Seviyorum" :Havalardandır, Banada Oluyor Bazen.
"Seni Seviyorum" : Neden? Bende Benim Bilmediğim Birşeyler mi Gördün?
"Seni Seviyorum" : Çok Hoş... Peki Başka Ne Gibi Hünerlerin Var?
"Seni Seviyorum" : Üzülme, Zamanla Geçer.
"Seni Seviyorum" : Hadi ya Çok ilginç. ee Sonra...
"Seni Seviyorum" : Yeni Parola Bu mu, Ben Ne Diycem Peki?
"Seni Seviyorum": Güzel... Peki Başka Çeşidin Veya Şuben Var mı?
"Seni Seviyorum" : Allah Razı Olsun.
"Seni Seviyorum" :Olur, Sarayım mı Burda mı Seveceksin?
"Seni Seviyorum" :iyide Bunun Sosyal Güvencesi, Sigortası Falan Var mı?
"Seni Seviyorum" : Net mi? Brüt mü?
"Seni Seviyorum" : Ömrünü, Enerjini Daha Faydalı işler için Harcasana Canım.
"Seni Seviyorum" : Elinden Başka Bir Halt Gelmez ki Zaten
"Seni Seviyorum" :Havalardandır, Banada Oluyor Bazen.
"Seni Seviyorum" : Neden? Bende Benim Bilmediğim Birşeyler mi Gördün?
"Seni Seviyorum" : Çok Hoş... Peki Başka Ne Gibi Hünerlerin Var?
"Seni Seviyorum" : Üzülme, Zamanla Geçer.
"Seni Seviyorum" : Hadi ya Çok ilginç. ee Sonra...
"Seni Seviyorum" : Yeni Parola Bu mu, Ben Ne Diycem Peki?
"Seni Seviyorum": Güzel... Peki Başka Çeşidin Veya Şuben Var mı?
"Seni Seviyorum" : Allah Razı Olsun.
"Seni Seviyorum" :Olur, Sarayım mı Burda mı Seveceksin?
"Seni Seviyorum" :iyide Bunun Sosyal Güvencesi, Sigortası Falan Var mı?
"Seni Seviyorum" : Net mi? Brüt mü?
"Seni Seviyorum" : Ömrünü, Enerjini Daha Faydalı işler için Harcasana Canım.
"Seni Seviyorum" : Elinden Başka Bir Halt Gelmez ki Zaten
Azeri Aşk Şiiri
ESK
Sen meni sev,men seni sevim
Sen menin için yan
Men seni severah yanim dutusim
Glasik esk neyse onu yasiyah
*
Ya da sevme haberin olmasin
Men sana sevdalanip dolasim
Platonik esk neyse onu yasiyah
*
Sevdada oturah, yiyah içah
Elele olah, gan kusah
Tombilik esk neyse onu yasiyah
*
Istersen sevdandan kendimi kesim
Saimi solumu dogriyim biçim
Psikopatik esk neyse onu yasiyah
*
Eyle sevah ki gara sevda olah
Araplara benziyeh gapgara olah
Gara esk neyse onu yasiyah
*
Yalan söylemiyah, hep dogru diyah
Beraber oturah beraber yiyah
Realist esk neyse onu yasiyah
*
Birbirimize türkü söyliyah, mizildiyah
Elele tarlalarda, bostanlarda gezah
Romantik esk neyse onu yasiyah
*
Kediyi, gudigi sen diye sevim
Sen de horozi, guligi men diye sev
Sembolik esk neyse onu yasiyah
*
Gel elele tutusip kendimizi elehtriga verah
Zangir zangir titriyah, ölmiyah
Elektronik esk neyse onu yasiyah
*
Ahirlarda, komlarda bulusah
Tezek agalahlarinin dibinde oturah
Otantik esk neyse onu yasiyah
Sen meni sev,men seni sevim
Sen menin için yan
Men seni severah yanim dutusim
Glasik esk neyse onu yasiyah
*
Ya da sevme haberin olmasin
Men sana sevdalanip dolasim
Platonik esk neyse onu yasiyah
*
Sevdada oturah, yiyah içah
Elele olah, gan kusah
Tombilik esk neyse onu yasiyah
*
Istersen sevdandan kendimi kesim
Saimi solumu dogriyim biçim
Psikopatik esk neyse onu yasiyah
*
Eyle sevah ki gara sevda olah
Araplara benziyeh gapgara olah
Gara esk neyse onu yasiyah
*
Yalan söylemiyah, hep dogru diyah
Beraber oturah beraber yiyah
Realist esk neyse onu yasiyah
*
Birbirimize türkü söyliyah, mizildiyah
Elele tarlalarda, bostanlarda gezah
Romantik esk neyse onu yasiyah
*
Kediyi, gudigi sen diye sevim
Sen de horozi, guligi men diye sev
Sembolik esk neyse onu yasiyah
*
Gel elele tutusip kendimizi elehtriga verah
Zangir zangir titriyah, ölmiyah
Elektronik esk neyse onu yasiyah
*
Ahirlarda, komlarda bulusah
Tezek agalahlarinin dibinde oturah
Otantik esk neyse onu yasiyah
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2007
(49)
-
▼
Eylül
(18)
- ****
- Aşırı Hız
- komik
- soğukkkk
- Başlık yok
- Dursun sormuş Temel'e:-Ula Temel, sen kaç dua bili...
- TEMEL
- Temel
- adam telefondadir- alo- alo- meteoroloji mi- evet-...
- Bunlara çok güleceksiniz
- Niyazi'de Nerden Çıktı?
- Başlık yok
- Okey Masasına İnek Düştü
- Kapının Tamiri*memleket hali :-(
- Mahkemede hakim, Temel'e sormus;- Kiminle evlisin?...
- - Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus...
- "Seni Seviyorum" : Teoride mi? Pratikte mi?"Seni S...
- Azeri Aşk Şiiri
-
▼
Eylül
(18)